11 Eylül 2012 Salı

YAŞAMAK GÜZEL ŞEY

Yaşamak güzel şey doğrusuÜstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.


mca-afa

20 Temmuz 2012 Cuma

ABİ-KARDEŞ

A: Sabahları erken kalkıyorum diye annem beni uyuturdu. Gece erkenden yatağa sokardı. Benim uykum kaçardı gece uyumak istemezdim.


K: Neden?


A: E hiç bir çocuk gece uyumak istemez ya gece. İstemezdim uyuyomuş gibi yapardım. Battaniyeyi üstüme çekerdim. Sonra battaniyenin altında yatardım. Beklerdim sonra babamın gelmesini. Babamın arabasının sesini tanırdım ben, böyle egzozu patlak gibi olurdu babamın sesi böyle pırt pırt yapardı. O sesi duyduğum anda kapıya koşardım. Ama battaniye üstümde kalırdı, onle böyle hayalet gibi koşa koşa giderdim.


K: Ne? sarılmak için ona?


A: Yok be ne sarılması... Babam hep eli dolu gelirdi eve. Poşetler olurdu ellerinde. Merak ederdim ne getirdi acaba bugün diye. bisküviler getirirdi, gofretler getirirdi... Sonra bir gün... o zaman yeni çıkmıştı, dilim kek getirmişti. Bu nedir dedim. Aklım oynadı... Kek poşetin içinde. Onu bir yedim, hayatımda öyle bir şey yememişim, o kadar güzeldi ki. Hala unutamam, o ilk tadını hiç bulamam. Şey derdi babam: 'Elim bir gün boş geldiğim zaman beni eve almayacaksınız dimi?' derdi. Ama hep eli dolu geldi.


K: Yiyip yiyip uyuyodun?


A: Hee yiyip yiyip uyurdum. Ağzımda şekerlerle uyurdum böyle, sabah bi kalkardım ağzım yapışmış.


K: Bende hep sakız çiğnerken uyuyodum. Bi gece saçımın dip kısmına yapışmış, annem kesmişti. Nasıl ağlamıştım. Erkek çocuğu gibi oldum. Annem bana masal anlatırdı yatmadan önce. Ama sonunu dinlemezsem kabus görüyodum hep. Masallar hep güzel bitiyo ya... Küçük kara balık...


A: O ne ya hiç bilmiyorum ben onu..


K: Sana hiç masal anlatmadı mı ya?


A: Yoo hiç masal anlatmadılar bana da, ben şeyi hatırlıyorum, televizyon izlerken uyuklardım televizyonun karşısında. Annem kucağına alırdı, yarı yolda yorulurdu babama verirdi. Orayı hatırlıyorum bak. Babamda getirirdi beni yatağa yatırırdı.


K: Aaa ne güzel ya. Bende uyuyo takliti yapardım sırf böyle sırtlarında taşısınlar diye.


A: Hadi çekirdekte bitti kalkm ben.


K: Şey yapayım getireyim içerden hemen ben?


A: Yok ben gideyim artık...

AFA

12 Nisan 2012 Perşembe

YARA İZİ

Gidenler bizden hep bir parça götürürler,
O parçanın ardında da derin izler kalır.


Herkesin bir yara izi vardır,
İnsanlardan gizlemeye çalıştığı.
Saklamak için çok uğraştığı bir yara izi.


Herkesin bir yara izi vardır,
Kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan.
Baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlayabileceği bir yara izi.


Bu izlerle yaşamaya alışmalısın,
Bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı,
Yaşamayı yeniden sevebilirsin.
Ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur,
Acında biraz olsun hafiflemeye başlar.
AFA

9 Nisan 2012 Pazartesi

SEN GERÇEKTEN NE İSTİYORSUN?

Geçmiş insanın peşini öyle kolay kolay bırakmaz,


İnsan ne kadar unutmaya çalışırsa çalışsın geçmişini asla unutamaz,
Hep bir iz...
Bazen küçük bazense büyük bir iz kalır ondan.
Bu izleri öyle kolay kolay silemezsin.


Kimi zamanda her şeyi unutmuş gibi görünürsün,
Ama hep küçük bir parça vardır...
Sana tüm geçmişi hatırlatan.


İnsan geçmişinden utanmamalı korkmamalı,
Her ne yaptıysa açık açık söyleyebilmeli,
Sahiplenebilmeli onu.


Bazende işte onu orada öylece bırakıp gitmek...
Hiçbir şeyi hatırlamamak istersin,
Pişmanlıklarını, üzüntülerini...
Çünkü ne kadar bağlı olsan da,
Ne kadar çok sevsen de,
Yoluna devam etmek zorundasındır.
Ama tabi bunu yapmadan önce kendine sorman gerekiyor.
Ben her şeyi gerçekten unutmak istiyor muyum?

Teoman - Hiç Kimse Bilmez (grooveshark)
AFA